Uzak
Karnı tokken sızlanandan
Zevk sürerken sıkılandan
El içinde ağlayandan
El içinde ağlayandan
Uzak tutun beni, uzak
Uzak tutun bana, uzak
Uzak, uzak, uzak, uzak, uzak
Uzak, uzak, uzak, uzak, uzak
Uzak, uzak, uzak, uzak, uzak
Uzak, uzak (uzak, uzak)
Dost lafından gocunandan
Kuşkusuyla buz tutandan
Düşmanına dost durandan
Düşmanına dost durandan
Uzak tutun beni, uzak
Uzak tutun bana, uzak
Uzak tutun beni, uzak
Uzak tutun bana, uzak
Sevabını anlatandan
Günahına kulp takandan
Düşmanına dost durandan
Düşmanına dost durandan
Uzak tutun beni, uzak
Uzak tutun bana, uzak
Uzak tutun beni, uzak
Uzak tutun bana, uzak
Uzak, uzak, uzak, uzak, uzak
Suretiyle kandırandan
Şeytanıyla yarışandan
Aynalardan kovulandan
Aynalardan kovulandan
Uzak tutun beni, uzak
Uzak tutun bana, uzak
Karnı tokken sızlanandan
Zevk sürerken sıkılandan
El içinde ağlayandan
El içinde ağlayandan
Uzak (uzak) tutun (tutun) beni (uzak) uzak
Uzak tutun, tutun, tutun beni
Uzak, uzak, uzak, uzak
Uzak, uzak, uzak, uzak
Uzak tutun, uzak tutun
Uzak tutun, uzak tutun
Uzak tutun, uzak tutun
Uzak tutun, uzak tutun
Uzak tutun, uzak tutun