Yalnız Kalmışım
Son zamanlarda bir hayli huysuzdu (huysuzdu)
Göz altları mora çalmış, uykusuzdu (uykusuzdu)
Ne olduğunu bilmese de huzursuzdu (huzursuzdu)
Bu şehrin yağmurlarına bozulmuştu (bozulmuştu)
Ben seni yine kendime sarmışım
Yalnız kalmışım
Sözüne kanmışım
Yağan yağmura aldanmışım
Ben seni yine kendime sarmışım
Yalnız kalmışım
Sözüne kanmışım
Yağan yağmura aldanmışım
Hiç kimse onu anlamaya çalışmadı (çalışmadı)
Her yeri kanıyordu kimse yanaşmadı (yanaşmadı)
Kader onunla asla barışmadı (barışmadı)
Bu şehri terk etmek ona yakışmadı (yakışmadı)
Ben seni yine kendime sarmışım
Yalnız kalmışım
Sözüne kanmışım
Yağan yağmura aldanmışım
Ben seni yine kendime sarmışım
Yalnız kalmışım
Sözüne kanmışım
Yağan yağmura aldanmışım